36 research outputs found
Recommended from our members
Early pair housing increases solid feed intake and weight gains in dairy calves
Dairy calves have traditionally been kept in individual pens throughout the milk-feeding period. Social rearing is associated with increased solid feed intake and hence higher weight gains before and after weaning. Little is known about the effect of the age at which social housing begins. The aim of this study was to assess the effects of early versus late pairing on feeding behavior and weight gain before and after weaning. Holstein bull calves were reared individually (n=8 calves), or paired with another calf at 6 ± 3 d (n=8 pairs) or 43 ± 3 d of age (n=8 pairs). All calves were fed 8 L of milk/d for 4 wk, 6 L/d from 4 to 7 wk and then milk was reduced by 20%/d until calves were completely weaned at 8 wk of age. Calves were provided ad libitum access to calf starter and a total mixed ration (TMR). Body weight and feed intake were measured weekly from 3 to 10 wk of age. Intake of calf starter was significantly higher for the early-paired calves than for individually-reared and late-paired calves throughout the experimental period. At 10 wk of age, starter dry matter intake (DMI) averaged 2.20 ± 0.22 kg/d, 1.09 ± 0.25 kg/d and 1.26 ± 0.33 kg/d for early pair, late pair and individually housed calves, respectively. Intake of TMR did not differ among treatments, TMR dry matter intake (averaged 3.27 ± 0.72 kg/d, 3.08 ± 0.46 kg/d, and 2.89 ± 0.54 kg/d for the same three treatments). Calves in the early pair treatment also showed significantly higher average daily gain (ADG) over the experimental period (0.89 ± 0.04 kg/d versus 0.76 ± 0.04 kg/d and 0.73 ± 0.04 kg/d for the early paired, individual and late-paired calves, respectively). These results indicate that social housing soon after birth can increase weight gains and intake of solid feed
Tarımsal Çevre Kirliliği Açısından Üreticilerin Bilinç Düzeyi: Doğu Akdeniz Bölgesi Örneği
Bu araştırmanın amacı çiftçilerin kullandıkları kimyasal girdilerin (gübre ve ilaç) doğaya ve insan sağlığına etkilerine dair bilgi düzeylerinin ortaya konulmasıdır. Çalışmada, Hatay, Kahramanmaraş ve Osmaniye İllerinden oluşan TR63 Bölgesi araştırma alanı olarak seçilmiştir. Araştırmanın ana materyalini TR63 Bölgesinde tarımsal üretim yapan çiftçilerden bireysel görüşme yoluyla elde edilen birincil veriler oluşturmaktadır. Bu kapsamda üç ilde basit tesadüfi örnekleme yöntemine göre seçilmiş toplam 152 üretici ile yüz yüze görüşülmüş ve analiz olarak tanımlayıcı istatistikler ve Khi-kare bağımsızlık testi kullanılmıştır. Yaş ortalaması 49 olan üreticilerin, ortalama 19.43 yıldır ilaçlama, 21.92 yıldır gübreleme ve 22.31 yıldır sulama yaptıkları saptanmıştır. Üreticilerin önemli bir kısmı, kullandıkları kimyasal girdilerin aşırı kullanımının ekolojiye ve insan sağlığına zarar verdiğini bilmekte, ancak kullanmaya devam etmektedir. Araştırmanın en önemli bulgusu, yapılan analizler sonucunda, üreticilerin yaşlarının, cinsiyetlerinin, eğitim düzeylerinin ve gelir seviyelerinin, kimyasal gübre ve ilaç kullanım sıklıkları üzerinde istatistiki olarak anlamlı bir etkisinin olmadığının saptanmış olmasıdır. Bunun temel nedeni ise, üreticilerin temel kaygısının çevre değil, verim kaybı yaşamamak; dolayısıyla gelir kaybı yaşamamak olmasıdır
Mardin İli Kızıltepe İlçesi Köylerinde Tarımsal ve Toplumsal Degişme
Bu çalışmanın amacı Mardin ili Kızıltepe ilçesine bağlı Akyazı, Sandıklı, Kuyucak, Demirkapı, Büyükdere ve Alagöz köylerinde yaşayan ve tarımsal faaliyetlerle uğraşan ailelerdeki tarımsal ve toplumsal değişme eğilimlerini ortaya koymaktır. Bu amaçla aynı aile içindeki üç kuşakla görüşülerek kuşaklararası analiz yapılmış ve istatistiksel olarak kuşaklar karşılaştırılmıştır. Araştırmanın ana materyalini bu kuşaklardan bireysel görüşme yoluyla elde edilen birincil veriler oluşturmuş ve toplamda 100 haneden 421 kişi ile görüşülmüştür. Araştırma alanındaki kuşaklararası farklılıklar değerlendirildiğinde, birinci kuşaktan üçüncü kuşağa doğru gerek demografik gerekse tarımsal yapıda önemli değişmeler olduğu saptanmıştır. Özellikle tarımsal yapı bağlamında, ortalama çiftçi yaşının yükselmesi ve üçüncü kuşağın tarımı terk etme eğiliminin yüksekliği ile araştırma alanında sulu tarıma bağlı olarak değişen ürün deseni bu araştırmanın en önemli bulguları olarak saptanmıştır. Elde edilen bulgular neticesinde yapılabilecek en önemli öneri ise, üçüncü kuşağı kırsal alanda tutabilecek sosyo-ekonomik ve tarımsal içerikli politikaların uygulanması olup; bu politikalar yerinde kalkınma, göçü önleme, tarımsal arazilerin korunması ve tarımsal sürdürülebilirlikle ilgili olmalıdır.
