267 research outputs found
Eş işlem stratejisi yöntemiyle İMKB'de portföy oluşturmada veri madenciliği uygulaması
Tez (doktora) - Anadolu ÜniversitesiAnadolu Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, İstatistik Anabilim DalıKayıt no: 462121Günümüzde kalemle tutulan bir nottan uzaktan algılama yeteneğine sahip bir uyduya kadar uzanan veri kaynaklarındaki değişimler veri akışının hızlanmasına, veri yığınlarının artmasına ve verinin karmaşıklaşmasına neden olmaktadır. Bunun sonucunda, verinin derlenmesinde, işlenmesinde ve yorumlanmasında büyük zorluklarla karşılaşılmaktadır. Bu nedenle, veri kaynaklarından gelen veriyi derlemek, yorumlamaya açık hale getirmek ve işlerlik kazandırmak için otomatik sistemlere ihtiyaç duyulmaktadır. Veri madenciliği akış halindeki veriyi derlemek, görselleştirmek, analiz etmek ve karar sürecine uyarlamak için çeşitli modelleri bir araya getirerek bir sistem oluşturulmasını sağlayan bir süreçtir. Bu çalışmada, İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nda işlem gören hisse senetleri ile bir portföy oluşturmak ve al - sat zamanlaması için eş işlem (pairs trading) stratejisini kullanan bir veri madenciliği sistemi oluşturulmuştur
Kümeleme analizi ile Avrupa Birliği'ne aday ülkelerin ekonomik durumlarının incelenmesi
Tez (yüksek lisans) - Anadolu ÜniversitesiAnadolu Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, İstatistik Anabilim DalıKayıt no: 156135Avrupa Kıtası'nda birlik fikri, dünya üzerinde siyasi ve ekonomik bir güç olma yolunda ilerlemektedir. Bu birleşme, ortaya çıkabilecek problemlerin üstesinden gelebilmek için birleşebilen, yeni teknolojileri ve bilgiyi paylaşabilen, rahat ve güvenli bir yaşam olan, güçlü ve istikrarlı ekonomiye sahip ülkeler yaratmak için yapılmaktadır. Birliğin gelişme aşamasında karşılaşılan bir çok problem birlik düşüncesi yardımıyla aşılmıştır. Avrupa Birliği'nin şimdiki amacı bu düşünceyi tüm Avrupa'ya yaymak. Bu nedenle, Türkiye, Malta, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ve 10 Doğu Avrupa Ülkesini Avrupa Birliği'ne aday ülke olarak ilan etti. Bu ülkeler içerisinden, ekonomik ve siyasi kriterleri daha çabuk yerine getiren ülkeler Birliğin yeni ülkeleri olma hakkını elde edecekler. Bu çalışmanın amacı, Avrupa Birliği'ne üye ülkeler ve üyelik başvurusunu yapan aday arasındaki temel makro ekonomik göstergeler açısından benzerliklerini ortaya koymak, homojen ülke kümelerini belirlemek ve Türkiye'nin bu kümelerden hangisinde yer alacağını belirlemektir
Referenzmodell des menschlichen Körpers zur Generierung und zum Transfer menschlicher Bewegungen auf humanoide Roboter
LİDERLİĞİN SPORA YANSIMASI
Bir liderin özellikleri tüm grup vetopluluklarda gözlemlenirken, sporda lider olan kişilerin özellikleriningözlemlenmesi genişlemesine gün yüzüne çıkmaktadır. Spor takımlarının veorganizasyonlarının yönetilmesi noktasında birçok zorlukla karşılaşan liderden,kendi bilgi ve becerilerini aktarırken görevleri dışına çıkarak psikolojiksüreçleri de yönetmesi istenmektedir. Bireyleri tek tek ele alan, onlara değerveren ve destek olan liderlere ihtiyacın olduğu gözlemlenmektedir. Grubaözgüven ve aidiyet duygusunu aşılayan bir lider olmak, liderlerin olmazsa olmazözellikleridir. Lider olmanın gerekliliği yönetici pozisyonundan, görev veyetkilerinin ötesinde daha ileri bir noktada insiyatif almak, eğitici olmak,bilgi ve becerisini aktarmak olarak ayrılmaktadır. Antrenörlerin stilleri, davranışları ve özellikleri takım içindederinlemesine ele alındığında, tüm bu konuların ne kadar önemli olduğugörülmektedir. Başarı için kurumsal bilgileri ile deneyimlerini aktarmalarıgereken antrenörlere ihtiyaç duyulduğu her geçen gün araştırmalar sonucu ortayaçıkmaktadır. Bir yandan da sporcularını anlayan, yeteneklerine göre onlarıyönlendiren, sporcularını hedeflere hazırlayan, liderlik yapan antrenör’ün, sporbilgisi ve örnek tavrı ile başarıya odaklanması gerektiği araştırmacılartarafından doğrulanmaktadır. Ayrıca sporcularına aidiyet duygusunu aşılayan,birlik ve beraberlik ile dürüstlük ilkesini elden bırakmadan çalışmalarınısürdüren antrenörün, diğer antrenörlerden ayıran özellikleri olarak gözeçarpmaktadır. Antrenörün amacına ulaşmak için benimsediği,uyguladığı bir ya da birden çok çalışma yönteminin olduğu ve bu noktadagelişimler göstermesi gerektirdiği araştırmalar sonucu ortaya çıkmaktadır. Çalışmamda, sporda istihdam edilen antrenörve liderlerin özellikleri, yeterlikleri ve grubu yönetme noktasındakibecerileri incelemeye konu olmuştur
Design Of An X-band Sige Driver Amplifier
Tez (Yüksek Lisans) -- İstanbul Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, 2014Thesis (M.Sc.) -- İstanbul Technical University, Instıtute of Science and Technology, 2014Bu çalışmada X-Band frekans aralığında çalışan bir SiGe sürücü kuvvetlendiricisi tasarlanmıştır. Bu kuvvetlendirici push-pull devre mimarisine sahip olup, iki kattan oluşmaktadır. Yapılan ölçümler sonrası kuvvetlendiricinin en yüksek kazanç değerinin 22 dB ve 1-dB bastırma noktasındaki çıkış gücünün 12 dBm olduğu görülmüştür. Çalışmanın devamında kuvvetlendiricinin performansının yükseltilmesi için devre yapısında değişiklikler yapılmıştır. Yapılan ölçümler sonrasında ikinci kuvvetlendiricinin en yüksek kazanç değerinin 26 dB ve 1-dB bastırma noktasındaki çıkış gücünün 14 dBm olduğu görülmüştür. Her iki kuvvetlendirici ilgilenilen frekans aralığı için iyi giriş ve çıkış empedans eşleşmesi göstermektedir.An X-Band SiGe driver amplifier is designed as a part of this study. The amplifier utilizes push-pull architecture and consists of two stages. It shows a measured maximum gain of 19 dB, output power of 12 dBm at the 1-dB compression point, good input and output impedance matching for relevant frequency band. The amplifier is modified to achieve higher performance as a follow up study. Second iteration of the amplifier shows a measured maximum gain of 26 dB, output power of 14 dBm at the 1-dB compression point, good input and output impedance matching.Yüksek LisansM.Sc
Marinasyon yöntemlerinin kırmızı etin kimyasal ve organoleptik kalitesi üzerine etkisinin incelenmesi
Bu araştırmanın amacı farklı marinasyon yöntemlerinin dana etinin organoleptik özellikleri üzerine etkilerinin araştırılmasıdır. Bu çalışmada, İstanbul ilinde yerleşik bir marketten satın alınan 2 yaşı geçmemiş dana eti kullanılmıştır. Antrikot olarak bilinen bölgeden elde edilen etler, soğan suyu, ananas suyu ve süt içinde 4°C’de 6 saat marine edilmiştir. Marine edilmiş parçalar 10 dk ortam sıcaklığında bekletilerek, yüzey sıcaklığı 174°C olan ızgarada merkez sıcaklığı 55°C olana kadar ızgara tekniğiyle pişirilmiştir. Örneklerde, pişirme öncesi (marinasyon öncesi ve sonrası) ve pişirme sonrası; pH, ağırlık kayıpları ile su aktivitesi değerleri ölçümü yapılmıştır. Altı saat süren işlemde, kontrol örneğine göre soğan ve ananas sıvısı ile marine edilen etlerde pH düşüşü yaşanırken, süt sıvısı ile marine edilen etlerde pH artışı gözlemlenmiştir. Üç farklı marinat sıvısı ile marinasyon işlemi yapılmış etin ortalama duyusal analiz puanları süt marinatı için %23,9±1,7; soğan marinatı için %30,7±2,7; ananas marinatı için %15,5±4,5 bulunmuştur (f=92.1077; p=0,0001). Yapılan analizler sonucunda dana antrikot etinin ızgara pişirme işleminde minimum ağırlık kaybı ve maksimum nem aktivitesi açısından ve duyusal analiz sonuçlarının olumlu olması yönünden süt ile marine edilmesinin daha uygun olduğu sonucuna ulaşılmıştır
Compositional Data: A Different Perspective to Registered Motor Land Vehicles
Bir bütüne ait parçalardan oluşan veriler değişik bilim alanlarında karşımıza çıkmaktadır. Yapısı gereği çok değişkenli olan bu veriler ilgi çekici özelliklere sahiptir. Bu tür veriler sabit bir toplamla sınırlandırılmasından dolayı hem kendilerine özgü merkezi eğilim ve değişkenlik ölçülerine hem de sınırlı bir uzaya sahiptir. Çoğu zaman bu veriler klasik temel istatistikler kullanılarak özetlenmeye çalışılmaktadır. Bu çalışmada bütünleşik veri olarak adlandırılan bu özel veri türü ele alınmıştır. Kayıtlı motorlu kara taşıtları verisi bütünleşik veri analizi kullanılarak incelenmiş, merkezi eğilim ölçüleri ve değişkenlik ölçüleri hesaplanmıştır. Ayrıca çalışmada bu tür verilere has olan grafiksel gösterimlere de yer verilmiş, kayıtlı motorlu taşıtlar verisi bu grafikler yardımı ile yorumlanmıştır.Data which is formed by parts of a whole arise in diverse scientific fields. Due to its structure, this kind of data is multivariate which has attractive properties. Because they are constrained to a constant sum, they have both central tendency and dispersion measures, and a constrained space of their own. Frequently, aforementioned data is being summarized by using classical fundamental statistics. In this study, a specific data type called compositional data is mentioned. Registered motor land vehicle data is examined through compositional data analysis and its dispersion and central tendency measures are calculated. In addition, graphics designed for compositional data is given and registered motor land vehicles data is interpreted with the help of these graphic
Effects of gluten-free diet on hematological parameters in children with celiac disease
AMAÇ: Çölyak hastalıklı çocuklarda glutensiz diyetin hematolojik
parametreler üzerindeki etkilerini değerlendirmek
amaçlanmıştır.
GEREÇ VE YÖNTEM: Öncelikle kliniğimizde çölyak hastalığı
tanısı almış olan çocuk hastalar belirlenmiştir. Daha
sonra retrospektif olarak bu hastalar arasında glutensiz
diyeti doğru şekilde uygulayabilmiş hastalar belirlenmiştir.
Bu hastaların tanı sırasında ve glutensiz diyetten 6 ay
sonra hematolojik parametreleri karşılaştırılmıştır.
BULGULAR: Çölyak hastalığı konulmuş 97 çocuk
hastadan 66’sı çalışmaya dahil edilmiştir. Hastaların
44’ü kız (%66.7), 22’si erkek (%33.3) olup tanı yaşları
ortalama 7.1 ± 4.2 yıl olarak saptanmıştır. Hastalarda
en sık saptanan hematolojik bozukluklar, sırasıyla 38
hastada (%57.5) trombositoz ve 28 hastada (%42.2)
anemi olmuştur. Anemilerin 24’ü (%36.6) demir eksikliği
anemisi, 2’si (%3) folat eksikliği anemisi, 1’i (%1.5) vitamin
B12 eksikliği anemisi olarak değerlendirilmiştir. Altı ay
devam eden glutensiz diyetten sonra anemi sıklığı 8
hastaya (%13) düşmüştür. Glutensiz diyet sonrasında
trombosit sayısı 351.2 ± 11.0 (103/μL)’den 310.5 ± 82.0
(103/μL) değerine, lökosit sayısı 8.82 ± 3.04 (103/μL)’den
8.04 ± 2.56 (103/μL)’ye, ortalama platelet hacmi 10.1 ±1.1
fl’den 9.5 ± 1.2 fl değerlerine düşmüştür. Buna karşılık;
hemoglobin, ortalama korpuskuler volüm ve eritrosit
dağılım genişliği değerlerinde ise anlamlı derecede artış
olduğu görülmüştür.
SONUÇ: Çölyak hastası çocuklarda en sık saptanan
hematolojik bulgular, trombositoz ve anemi olmuştur.
Glutensiz diyet sonrasında anemide düzelme olduğu
görülmektedir. Bundan başka, hemostazda etkili birçok
parametrenin de glutensiz diyetle birlikte düzeldiği
gözlenmiştir.OBJECTIVE: This study aims to evaluate the effects on
hematological parameters of the gluten-free diet in
celiac disease children.
MATERIAL AND METHODS: Firstly, children with celiac
disease were identified in our clinic. Then, retrospectively,
among these patients who were able to perform
gluten-free diet correctly were specified. Hematological
parameters of these patients were compared during the
diagnosis and 6 months after the gluten-free diet.
RESULTS: Sixty-seven of 97 children with celiac disease were included in the study. Forty-four patients were
female (66.7%), 22 patients were male (33.3%) and the
mean age of diagnosis was 7.1 ± 4.2 years. The most common hematologic disorders in patients were thrombocytosis in 38 patients (57.5%) and anemia in 28 patients
(42.2%). Twenty-four patients with anemia (36.6%) had
iron deficiency anemia, two patients with anemia (3%)
had folate deficiency and one patient with anemia (1.5%)
had vitamin B12 deficiency. After 6 months of gluten-free
diet, only 8 patients (13%) had anemia. After the gluten-free diet, platelet counts decreased from 351.2 ± 11.0
(103 / μL) to 310.5 ± 82.0 (103 / μL), leukocyte count decreased from 8.82 ± 3.04 (103 / μL) to 8.04 ± 2.56 and mean
platelet volume decreased from 10.08 ± 1.07 fl to 9.5 ±
1.19 fl. It was determined that there was a significant increase in hemoglobin, mean corpuscular volume and red
cell distribution width values.
CONCLUSIONS: The most common hematological
findings in children with celiac disease are thrombocytosis
and anemia. An improvement has been observed
in anemia after gluten-free diet. In addition, many
hemostasis parameters have been improved with the
gluten-free diet
Evaluation of surface tensions and root-dentin surface contact angles of different endodontic irrigation solutions
Background Surface tension and contact angle properties, which play a crucial role in determining the effectiveness
of irrigation solutions in penetrating dentin surfaces and dentin tubules, are highly important for the development
of new irrigation solutions and their preferences. The aim of the current study was to compare the surface
tension and contact angle properties of different irrigation solutions used in endodontics, both on the dentin surface
and within dentin tubules.
Methods In this study, the contact angles and surface tensions of 5.25% sodium hypochlorite (NaOCl), 17% ethylenediaminetetraacetic
acid (EDTA), 2% chlorhexidine (CHX), 5% boric acid (BA), 0.02% hypochlorous acid (HOCl), 0.2%
chlorine dioxide (
ClO2), Biopure MTAD, QMix solutions, and distilled water (control group) were measured. Measurements
were conducted using a goniometer device (Attension Theta Lite Tensiometer, Biolin Scientific, USA), employing
the sessile drop method for contact angle measurements on pre-prepared dentin surfaces, and the pendant drop
method for surface tension.
Results Contact angle measurements revealed no statistically significant differences between the contact angle values
of MTAD, ClO2,
and CHX or between NaOCl, QMix, BA, and HOCl (p > 0.05). However, EDTA exhibited a significantly
greater contact angle than did MTAD, ClO2,
CHX, NaOCl, QMix, BA, and HOCl (p < 0.05). Furthermore, the contact angle
of dentin with distilled water was greater than that with all other solutions tested (p < 0.05). Surface tension measurements
revealed that the surface tension values of QMix and MTAD were statistically similar (p > 0.05). CHX exhibited
lower surface tension than distilled water and HOCl (p < 0.05), and it also had lower surface tension than ClO2,
NaOCl,
and BA (p < 0.05). Additionally, the surface tension of the samples treated with EDTA was greater than that of all other
solutions tested (p < 0.05).
Conclusion The direct linear relationship between the surface tension of liquids and contact angles on different
surfaces may not always hold true, and these values should be considered independently for each solution on various
surfaces. Considering the contact angles and surface tension properties of irrigation solutions with root canal dentin,
it can be suggested for clinical use that ClO2
could be recommended over NaOCl, and similarly, BA could be recommended
over EDTA
- …
